Harun Reşit, savaşta esir aldığı düşman generale
'-Hayatını bağışlarım ama bir şartım var: Kadınlar hayatta en çok ne
ister, budur bilmek istediğim.Bu sorunun yanıtını getir; kurtar
kelleni.'der.
General sorar soruşturur, bu çetin sorunun yanıtını arar ve
Kafdağı'ndaki
bir cadının bunu bildiğini öğrenir. Günlerce gecelerce at koşturur,
cadıyı
arar bulur ve sorar
'- Kadınlar hayatta en çok ne ister?'Korkunç cadının,yanıt için öyle
bir
şart ileri sürer ki yenilir yutulur değil. '-Evlen benimle, o zaman
öğrenirsin istediğini.'
Bu ölümcül teklifi,kabul eder General ve doğru yanıtı alır almaz koşar
Harun Reşid'e:
-Kadınlar, en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister.'
Harun Reşit bizimkinin hayatını bağışlar ya; cadıyla evlenmek için de
söz
verilmiştir.Evlenirler. O ilk gece; general bir bakar ki o korkunç
cadı,
dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş,karanlık odada.
Konuşur cadı:
-Benim kaderim böyle; günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğer yarısı
ise çirkinim. Ne dersin geceleri seninleyken mi, yoksa gündüzleri
dışarıdayken mi güzel olayım?
General düşünür ve '-Sen bilirsin, kararını kendin ver' der; işte o
andan
itibaren korkunç cadı sonsuza dek çok güzel bir kadın olarak kalır.'
Peki bu öyküden çıkarılacak üç ders nedir?
Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister.
Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın, her zaman güzeldir.
İster güzel olsun ister çirkin, her kadın aslında bir cadıdır.
)))
__._,_.___